31 Ekim 2015 Cumartesi

BAĞDAT CADDESİ


Bugün Türkiye ve dünyanın birçok başlıca markalarının Bağdat Caddesi'nde en az bir adet mağazası mevcut, kiralar da uçukmuş. Kadıköy Belediyesi tarafından 1994 yılından bu yana yapılan 29 Ekim Cumhuriyet yürüyüşünde cadde trafiğe kapanır ve halk Suadiye'den başlayarak Göztepe'ye kadar Bağdat Caddesinde yürür. Ayrıca Fenerbahçe Spor Kulübü şampiyon olduğu zamanlarda da bu caddede geniş kutlamalar olur.

Kaldırımları Kadıköy Belediyesi tarafından 2005'te genişletilerek yayalar için daha elverişli bir hale getirilmiş.


Gezmek için Cadde'de önemli yerleri işaretledik... Buna göre geziyoruz


Bağdat Caddesi yada kısaca "Cadde" Kadıköy sınırlarında, Kızıltoprak'tan başlar Cevizli'ye kadar uzanır. Osmanlı zamanında İstanbul fethinden önce Anadolu’yu bağlayan bir yol olarak, ticaret kervanları ve ordular tarafından kullanılırmış. Fetihten sonra da Anadolu'ya yapılacak sefer hazırlıkları bugünkü Haydarpaşa Garı’nın üstünde durduğu Haydar Paşa’nınçayırlık arazisinde yapılırmış. Yani bugünkü cadde, zamanında ordu için önemliymiş.
Bağdat caddesi'nin ismi ise IV. Murat döneminde verilmiş. Irak'ın Bağdat'ını geri alabilmek için "Bağdat Seferi" düzenlenir. Osmanlı bu savaştan zaferle döndükten sonra; İstanbul'dan sefere çıkarken gittiği yol da Bağdat ismini alır. İşte o yol, şimdi arabalar ve lüks mağazaların fink attığı yoldur.




Cadde'de kendini kurtabilmiş sessiz sakin müstakil bir ev...


I. Dünya Savaşı'ndan önce Bağdat Caddesi Arnavut kaldırımı taşları ile süslüydü. Ancak, araçların daha rahat hareket edebilmesi için bu taşlar kaldırılmış yerine asfalt dökülmüştür. Mustafa Kemal Atatürk, ilk olarak Bostancı'da Cavit Paşa Köşkü'ne, ardından Moda'daki Halk Gazinosu'na, ve Dereağzı'ndaki Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Denizcilik Lokali de başta olmak üzere birçok yere uğramış Bağdat Caddesi'ne birçok kez gelmiş. 


Bağdat Caddesi yakınında yaşayan herkes için yeni yılın gelişi Vakko Köşkü'yle belli olur. Her yıl süsü, ışıltısı, suni karı eksik olmaz.
Bağdat Caddesi üzerinde bugüne kadar yok edilen 58 köşkten kalan son iki nadide parçadan biri... Biri resimdeki Mehmet Küçükdeveci Bey Köşkü, diğeri harap haldeki Cavit bey köşkü.
Suadiye Vakko Köşkü ise, Bağdat Caddesi’nin muhteşem köşkleri arasında bulunan ve bugüne kadar en iyi korunan köşk. Vakko tarafından 1996 yılından beri mağaza olarak kullanılmaktadır.

Köşkün yanında bir zamanlar üzüm bağı varmış ve 1936 yılında Dr. İhsan Sami Garan Bey, o bağı alıp bu köşkün yanına kendisine ev yaptırmış. Tabii o ev, bugüne kalamamış.

"Vakko Müessesesi"nin gerisinde 1934 yılında başlayan bir "Şen Şapka" deneyimi var. Vitali Hakko, ilginç hayat hikayesini "Hayatım: Vakko" isimli kitapta anlatmış.

Vakko'nun vitrinsiz bu mağazasına köşkün ön kapısından giriliyor. Köşkün arka kapısından cam bir tüp geçitten "Mega Store"a ulaşılıyor.

Köşkün yanında bir zamanlar üzüm bağı varmış ve 1936 yılında Dr. İhsan Sami Garan Bey, o bağı alıp bu köşkün yanına kendisine ev yaptırmış. Tabii o ev, bugüne kalamamış. 
"Vakko Müessesesi"nin gerisinde 1934 yılında başlayan bir "Şen Şapka" deneyimi var. Vitali Hakko, ilginç hayat hikayesini "Hayatım: Vakko" isimli kitapta anlatmış. 
Vakko'nun vitrinsiz bu mağazasına köşkün ön kapısından giriliyor. Köşkün arka kapısından cam bir tüp geçitten "Mega Store"a ulaşılıyor.



Başarılı bir Meksika restoranı. İstanbul'da üç şbesi var, Mecidiyeköy, Nişantaşı ve Cadde.

Türkiye şartlarında elde edilebilen malzemelerle yapılmış olmasına karşın, Meksika mutfağına en yakın yemekleri tadabileceğiniz leziz mekan.

Kendisini diğer Meksika restoranlarından ayıran özellik tex-mex değil gerçek Meksika yemekleri sunması. tex-mex mutfağında Meksika yemekleri Amerikan süzgecinden geçerek acısı alınır, şekerli lezzetler eklenir; velhasıl Meksika yemeğinin Meksika'yla alakası kalmaz. İşin kötüsü ise bu füzyon bütün dünyaya meksika mutfağı adı altında sunulur. Herkes de meksika mutfağı buymuş der. Ranchero bu kuralı yıkarak özbe öz Meksika lezzetlerini ayağımıza kadar getirmiştir. Uğraşmışlar ve mısır tortillası yapmışlardır, Meksika'dan cilantro tohumu getirip ekmişlerdir, İskenderun'da Meksika'ya özgü biber ve domatesler yetiştirmekdedirler. İşletmesini yarı Meksikalı - yarı Türk bir ailenin yapıyormuş.. Gidenlere buğday tortillası getirirlerse özellikle mısır tortillası isteyin diye tavsiye ediyorlar.
 


Günaydın Döner

İstanbul'da avm'lerde şubesi olup da güzel döner yapan nadir mekanlardan. Gereksiz pahalı diye hayıflananlar var


Mihrimah Sultan Cami

Adı ağır ve tarihi duruyor ancak aslında yeni bir cami.
Hacı Osman Özel tarafından 1984 yılında Bağdat Caddesi’nde yaptırılmış


Orjinal İskender hangisi savaşlarına hoşgeldiniz...

Bu İskenderci de der ki;
"Mehmet oğlu İskender ile başlayan dilimize İskender kebabı olarak yerleşen bu yemek, 4 kuşaktır aile fertleri tarafından İskender markası ile yapılmaktadır.

İskender Dede, Bursa - Kayhan Çarşısı'nda başlattığı bu işi, büyük oğlu Nurettin'e açtığı ilk şube (Atatürk Heykeli'nin karşısıi Teyyare Kültür Merkezi yanı, Atatürk Cd. No:60) ile sürdürmüştür. Ortanca Oğlu Süleyman ile birlikte kendisi Kayhan'da çalışmıştır. Vefatından sonra Nurettin ve Süleyman Dede tarafından işletilen iki dükkan ile Kebapçı
İskender 3. Kuşak torunlarına aktarılmıştır.

Nurettin Dede en küçük erkek kardeşi Cevat Dede'ye Atatürk Caddesindeki küçük mavi dükkanında bu mesleği öğretmiştir. Vefatından sonra da Cevat Dede kebapçılığa devam etmiştir.

Süleyman Dede ise; babasının Kayhan'daki dükkanında mesleğini yapmış ve 3. kuşak İskender İskenderoğlu'na ve kardeşlerine kebapçılık zenaatını öğretmiştir. Süleyman Dede'nin vefatından sonra (1965 yılından sonra) Kebapçı İskender 1967 yılında Ünlü Cd. No:7 'ye taşınmıştır ve 1973 yılında İSKENDER Dede'nin Kayhan Çarşısı'ndaki dükkanın faaliyetine son verilmiştir.

Bugün Bursa'da küçük Mavi Dükkan ve Büyük Ahşap Dükkan olarak da bilinen iki işletme, faaliyette olan en eski 2. ve 3. Kebabçı İskender işletmeleridir.

Son olarak günümüzde 16 işletmesi olan Kebapçı İskender markasını tescil ettirmiş ve marka mücadelesini, aynı ünvanla 3 ayrı mali grup sürdürmektedir. Açılan 14 şubenin tamamı 90'lı yıllardan günümüze hizmet vermektedir.

2001 yılına kadar İskender İskenderoğlu tarafında yönetilen Bursadaki Büyük Ahşap Dükkan, aile tarafından anonim dönüştürülmüş ve yönetimi küçük iki kardeşe bırakılmıştır.

2003 yılından bugüne İstanbul Kadıköy PTT yanı ve Bağdat Cd. Erenköy'deki dükkanlar; yegane Kebapçı İskender işletmeleridir."



Divan Pastaneleri

Lüks çikolata ve butik pastane konseptinin Türkiye’deki liderlerinden biri Divan. El yapımı gurme ürünleri de bulunduruyor. 18 tane butik mağazaları var, biri Bağdat Cadde'de. 

Divan Pastaneleri bir KOÇ kuruluşu olan Divan Grup'a aittir. Elmadağ'daki Divan Pastanesi (Gezi Parkı'nın hemen arkasında) ilk açılan şubedir. Bu şubenin en önemli özelliklerinden biri Türkiye'nin önemli şair, romancı ve düşünürlerinden Attila İlhan'ın müdavimi olmasıdır. Attila İlhan tüm röportajlarını bu mekanda gerçekleştirmekte, hatta kendisine gönderilen mektuplar için bu şubenin adresini vermekteydi. Attila İlhan'ın ölümünden sonra şubede kendisi adına açılmış bir köşe yer almaktadır. Ama dediğim gibi o şube bu şube değil Elmadağ'dakidir.


Galip Paşa Cami

Yine Cadde üzerinde bulunan bir cami.
Osmanlı padişahları Abdülaziz ve II. Abdülhamid zamanında valilik ve nazırlık yapan Galip Paşa tarafından, ölümünden dört yıl önce 1898’de yaptırılmış. Yapımı 1899'da sona ermiş. İlave bölümü ise 1985 yılında Hacı Süleyman Tarman tarafından yapılmış. 


Mano Burger

Cadde'den sahile inerken karşımıza çıkan hamburgerci. Biz ayrıca kızarmış dondurmasından denedik, çok güzel gelmişti valla.


Caddebostan Kültür Merkezi 

Anadolu Yakası’nın en önemli kültür merkezlerinden biri CKM. 

Büyük ve küçük salonunda tiyatro oyunları, konserler, paneller yapılıyor. 8 sinema salonu mevcut. Kitap evi, restoran, spor salonu, butik sanat kütüphanesi, sanat galerisi, 2 adet fuaye sergi alanıyla tam bir kültür merkezi.

2005’te Fazıl Say, Sertap Erener, Erol Evgin konserleriyle açılışı yapılmış.


Binaya "estetik değil, çirkin" diyenler mevcuttur. Ama Bağdat Caddesi gibi tüketimin had safhada olduğu bir ortamda bu bina, içinde gerçekleşenlerle çölde bir vaha gibidir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder